Zeytinin ana hastalığı olan halkalı leke veya kuşgözü lekesi olarak bilinen hastalığa,
Spilocaeaoleaginea(Castagne) S. Hughes isimli fungus neden olmaktadır. Bu hastalık başta Güney Ege (Aydın, Muğla, İzmir, Manisa) olmak üzere,
zeytin yetiştirilen Akdeniz ve Marmara Bölgesi’nin en yaygın ve yıkıcı hastalığıdır. Özellikle kıyı şeridinde deniz, göl ve göletlere yakın zeytin alanlarında ve sulanan, yüksek nemli ve ağır topraklarda halkalı leke hastalığı her geçen yıl şiddetini arttırmaktadır.
Zeytin çeşitleri hastalığa duyarlılık açısından farklılık gösterebilir. Ülkemizde yaygın olarak yetiştirilen çeşitlerden en hassas olanları Ayvalık ve Memecik çeşitleri olmakla birlikte bunları Domat ve Manzanilla izlemektedir. Gemlik çeşidi bunlar içerisinde en dayanıklı çeşit olarak öne çıkmaktadır. Ancak hastalığa duyarlılık infeksiyon şiddeti ile doğrudan ilişkilidir ve değişebilir. Hastalık zeytinden başka, yabani zeytin ve akçakesme (Phyllyreaspp.) türlerinde de görülür.
Hastalığın ilk belirtileri ilkbaharda yaprakların üst yüzeylerinde görülen siyahımsı-gri renkte yuvarlak noktalar şeklindeki lekelerdir. Bu noktaların bulunduğu yerde renk açılır, daha sonra çevresinde normal yaprak renginde bir halka oluşur. Bunu dıştan ikinci bir açık renkli halka çevirir. Sonra tekrar koyu renkli bir halka oluşur. Bu görünüm nedeniyle hastalığa “halkalı leke hastalığı” adı verilir.
Bir yaprakta çapları 8-10 mm olan 2-30 adet leke bulunabilir. Hastalığın epidemi yaptığı yıllarda lekeli yapraklar ilkbaharda dökülmeye başlar (Ege Bölgesi’nde mayıs başları) ve yaprakların tamamı dökülerek (Ege Bölgesi’nde haziran-temmuz ayları) ağaçlar çıplaklaşır. Yapraklar fonksiyonlarını tam yapamadıklarından, az meyve tutumuna ve meyvenin erken dökülmesine neden olur. Hastalık nedeniyle zayıflayan ağaçlarda sürgün ve ince dallar kuruyabilir. Verim % 20-25 oranında azalır ve meyve dallarının % 15-20’si kuruyabilir.
Fungus kışı yere dökülen kurumuş yapraklarda ve ağaç üzerinde kalan hastalıklı yapraklarda geçirir. Yani etmen, yıl boyunca doğada canlı olarak bulunmaktadır. Etmenin çoğalması spor ve miseller ile olmakta, bulaşma ise sporlar ile gerçekleşmektedir. Spor uçuşu, en çok mart ve nisan aylarında meydana gelmektedir. İnkübasyon periyodu ise 30-61 gün arasında değişir.
Etmenin optimum gelişme sıcaklıkları 18-20oC’dir. Etmen, 9oC’nin altında ve 30oC’nin üstünde gelişemez. İlkbahar ve sonbaharı genellikle yağışlı geçen bölgeler hastalığın gelişmesine uygundur. Yüksek sıcaklık spor çimlenmesini ve gelişmesini sınırlar ve böylece sıcak ve kurak yaz aylarında hastalık durur.
Hastalıkla Mücadele
Zeytin halkalı leke hastalığı ile mücadelede kültürel önlemler önemli bir yer tutar:
· Ağır, su tutan topraklarda, havasız ve nemli yerlerde zeytinlik tesis edilmemelidir. Su tutan arazilerde tesis edilen zeytinliklerde drenaj kanalları açılarak fazla su akıtılmalıdır.
· Gübreleme ve sulama, tekniğine uygun yapılmalıdır. Fazla azotlu gübre kullanılmamalıdır. Kireç bakımından zayıf topraklar kireçlenmeli veya kireçli gübre kullanılmalıdır.
· Ağaçlar havalanacak ve ışık alacak şekilde budanmalı, kuru dal ve dalcıklar budanarak temizlenmelidir.
· Yere dökülen lekeli yapraklar toplanıp yakılmalı veya derince sürülerek toprağa gömülmelidir.
Kimyasal mücadele
Yaprakta belirtileri görüldüğünde bahçenin ilaçlanması çok önemlidir. Kış yağmurları öncesinde bir uygulamayı takiben bahar öncesi de yağış devam ederse bir ilaçlama gereklidir. Yeşil aksamın tam olarak kaplanması hastalığın kontrolünde hayati önem taşımaktadır. Farklı bölgelerde Çizelge 1’deki takvime göre kimyasal mücadele uygulanır.
Halkalı leke hastalığına karşı ülkemizde sadece bakırlı preparatlar ruhsatlıdır (Çizelge 2). Bakırlı preparatlar ağır metal olduklarından bitkiyi fazla yorarlar ve yanlış uygulanmaları halinde bitkide strese neden olurlar. Ayrıca, zeytinin yapraklarının mumumsu yapıda olması nedeniyle atılan yanlış bakır uygulamaları yaprakta tutunamaz ve yaprak ucunda birikir.